Duyanların çoğunlukla Avustralya ile karıştırdığı, nedense insanlara çok uzakmış gibi gelen bu ülke aslında uygun uçuşlarla, 1,5 saatlik mesafede. Üstelik, gurbetçi vatandaşlarımızın neredeyse yerli halkından fazla olduğu ülkede, her gittiğin yerde biri ile karşılaşacağına garanti veriyoruz.
Tarih kitaplarında “Viyana kapılarına kadar dayandık” şeklinde bildiğimiz, Avusturya, önceleri Avusturya-Macaristan İmparatorluğu‘ydu fakat 1. Dünya Savaşında yenilince iki bağımsız ülke haline geldiler. Roma İmparatorluğu‘nun bir devamı olarak kurulan ülkede, çok sayıda tarihi eserlerin, klasik müziğe dair eşsiz örneklerin ve bolca opera salonunun bulunması da bu nedenledir.
Kısa Kısa:
Başkent: Viyana
Para birimi: Euro
Konuşulan diller: Avusturya Almancası
Nüfus: 8.7 milyon
Yüzölçümü: 84 bin km² (Türkiye’nin onda biri)
Uçak Bileti: Önceden planlanması durumunda gidiş dönüş 600 TL‘ye uçak bileti bulmak mümkün.
Fiyatlar:
Big Mac Menü: 7 Euro
Güzel bir öğün yemek: 12 Euro
10 km taksi: 19 Euro
Bira: 3-4 Euro
Avusturya Gezilecek Görülecek Yerler
Avusturya, belki de gezi rotanda en çok zaman ayırman gereken ülkelerden biri. Fakat bir yerden başlayalım da gerisi gelir diyorsan Viyana‘dan başlayalım.Viyana Gezilecek Yerler
Şehre geldiğin andan itibaren iki kavramı çok yoğun hissedeceksiniz: Medeniyet ve İhtişam.İnsanlarının soğuk olduğunu bir yerlerden duymuş olabilirsin, fakat şehirde biraz vakit geçirince, bunun, başkasını rahatsız etmeme adına saygılı bir sessizlik olduğunu göreceksin. Çok ağlı metro sistemi öncesinde biraz panik havası estirse de, küçük bir metro haritasıyla, şehrin her noktasına kolayca ulaşabilmek mümkün.
Hofburg Sarayı
Viyana’da çokça gördüğümüz ve çoğuna yürüyerek ulaşabildiğimiz saraylardan en ihtişamlısı Hofburg Sarayı. Senelerce Avusturya’yı yöneten Habsburg ailesinin kışlık sarayı, imparatorluğun ihtişamlı yaşantısına dair eşyaları barındırıyor. Dönemin ünlü kraliçesi Sisi‘ye ait tablolar ve eşyaları da sarayda görmek mümkün.Belvedere Sarayı
Prens Eugen‘e, şehri Osmanlı’ya karşı çok iyi savunduğu için hediye edilen saray. Bu sarayın ihtşamına tanıklık ederken, Gustav Klimt‘in meşhur eseri ‘The Kiss‘ tablosunun orijinalini de görebilirsin. Sanata ilgi duyan gezginlerin ise, kısa bir takip sonucu dünyaca ünlü ressamların sergilerini bu sarayda görmeleri mümkün.Schönbrunn Sarayı
Saraydan bol ne var dediğimiz Viyana’nın en büyük sarayı, Habsburg ailesinin yaz mevsiminde kullandığı, biraz şehir dışında kalsa da daha önce bahsettiğimiz kusursuz metro hattıyla çabucak ulaşabilirsin. Pınar ve ilkbahar anlamına gelen Schönbörn, toplamda 1.400 odası ile ayrıntılı gezmek isteyenlerin tam 1 gününü alıyor. Unesco mirası altında olan sarayın pencereleri, güneş ışığından zarar görmemesi adına kapatılmış. Ayrıca odaları uzun uzun gezmek isteyenler için İngilizce turlar düzenlenmekte.Mariahilfer Caddesi
Eğer bu kadar tarih yeter, modayı yakndan takip ediyorum ve alışverişsiz bir gezi olmadan olmaz diyorsan, Mariahilfer Caddesi tam sana göre. Viyana’nın tren istasyonu Westbahnof’un tam karşısından boylu boyunca uzanan caddede, dünyanın önde gelen markalarından alışveriş yapabilirsin. Ayrıca metro kullanacaksan, Mariahilfer durağı da bulunmakta.Eski Viyana Şehir Merkezi – Old City
Sarayları gezdikten sonra, dilersen yürüyerek de ulaşabileceğin Eski Viyana Şehir Merkezi, kentin en turistik yerlerinden. Şehir merkezinde oldukça kalabalık olan Graben Caddesi üzerinde yürüyüş yapabilir, caddenin sonundaki Veba Anıtı‘nı görebilirsin. Veba Anıtı, Avusturya’nın yıllarca uğraştığı veba hastalığının şehri terk etmesini temsil ediyor.Stephansplatz Meydanı
Eski Viyana‘nın en kalabalık caddesi olan Stephanplatz Meydanı, gotik tarzın kasvetini hissettirse de turistlerin coşkusuyla oldukça hareketli. Cadde üzerinde korkutucu şekilde uzanan ve oldukça dik olan Aziz Stefan Kilisesi, gotik tarzın en keskin örneklerinden ve çatısı mozaik ile kaplı. Aziz Stefan Kilisesi de gezmeye değer.Saraylarla, tarihi mekanlarla ve opera binalarıyla kaplı bu ihtişamlı şehirde, Sigmound Freud’un kızı tarafından hazırlanan Freud Müzesi başta olmak üzere, Parlamento Binası, Avusturya Belediye Binası, Viyana Efes Müzesi, İspanyol Binicilik Okulu, Cafe Central, Cafe Hawelka gibi ünlü kafeler, Arsenal Müzesi, Mozart Evi gibi önemli lokasyonları gezip görebilirsin.
Avusturya‘nın doğasını görmeye gelenler içinse, çok sayıda seçenek mevcut. Alp Dağları boyunca uzanan onlarca manzarası ile yolculuğunda bile farklı olduğunu hissettiren Avusturya‘yı, Viyana‘dan sonra terk etmek pişmanlığa neden olur, uyarımızı yapalım.
Biraz da Viyana‘dan ulaşabileceğin, çoğu doğa harikası olan kasabalardan bahsedelim.
Hallstat Gezilecek Yerler
Ancak fantastik kahramanların anlatıldığı filmlerde ya da peri masallarında göreceğimizi sandığımız güzellikte bir kasaba Hallstat. Hallstätter Gölü’nün güney batısında bulunan bu eşsiz kasaba, Salzburg ve Granz şehirleri arasında yer alıyor.Viyana’dan tren ile bol aktarmalı bir seyahat yaparsan, doğanın içinden geçeceğin, her biri bir fotoğraf karesi olan manzarlara şahitlik yapacağın bir yolculuk seni bekliyor. Tren ile Hallstat‘ın karşısına ulaştıktan sonra, tekne ile Alpler‘in eteğindeki kasabaya ulaşabiliyorsun.
Dünyanın ilk tuz madenine ev sahipliği yapan Hallstat Avusturya’nın en eski köyü. Alpler’in arasında, nehrin kıyısında olan bu köy, kalbinin sesini duyabileceğin kadar sessiz ve dingin. İçerisindeki küçük otellerde konaklayabilir hatta sahibi bir Türk olan dönercide Türk yemeklerini dahi yiyebilirsin.
